Bana işkence etseler ne olurdum neye dönüşürdüm bilmiyorum. En çok da bunları öğrenmemek için uzak durdum her şeyden. Vicdanımla hep bunun için boğuştum. Kendi özgürlüğüm için. Ama herkes özgür olmadan kimse özgür olamıyor. Bir yerde yaşayan bütün herkesin vicdanı rahat değilse haksızlık ve mağduriyetin sıcak nefesi durmadan burunlara çarpıp mideleri bulandırıyorsa mutluluk mümkün olmaz kimse için. Muafiyet de."
Askeri darbenin ertesinde bir mahkeme salonunda başlayan Tehdit Mektupları'nda adli bir dava eşliğinde mahkeme tutanaklarını tehdit mektuplarını sanığın günlüğünü bir sevgiliye yazılmış mektupları ve gönderilmemiş başka bazı mektupları okuyoruz. Solun ideallerine sempati duyduğu halde "harekete" mesafeli duran ama silahlı örgüte yardım iddiasıyla yargılanan bir gencin davaya bakan ülkücü bir savcının ve oğlunu kurtarmak için ümitsizce çırpındığı sırada bile darbe olduğunda huzur gelecek diye sevinen bir babanın farklı bakış açılarından o yılların Türkiyesi'ne bakıyoruz.