Cinsî konuların akıl almaz istismarlara malzeme yapıldığı bir zamanda yaşıyoruz. Bir tarafta cinsî hayat ayıplarla örtülü bir tabu olarak görülürken diğer tarafta bütün mahremiyet sınırlarına meydan okuyan bir teşhircilik furyası yürütülüyor. Bu tezat tablosundan ortaya çıkan netice ise cinsî hayatta tam bir anarşinin hüküm sürmesi oluyor. Oysa bağlı bulunduğumuz inanç sistemi hayatın bütününde olduğu gibi cinsî konuları da yaradılış kanunlarına uygun prensiplere bağlamıştır. Bu kitap o prensipleri ilmin ışığında yorumlayarak pratiğe dönük bir anlayışla okuyucuya sunma gayretinin bir ürünüdür.