Aşık olduğumuz her dünyevî şey aslında sadece ve sadece Allah'tan başka bir şey değildir. Biz Allah'a aşığız O'nu sevmek için yaratılmışız. Sevgilimiz Canân'ımız Allah.
Sonsuzun davetlisi olduğumuza göre neden dünyevi varlıklara âşık olup onları sevgili diye bağrımıza basıyoruz. Bu yüzden kapalı kalp gözümüz!.. Gönül bahçemiz nurlu kalbimizden ışık alamıyor. Bu yüzden solgun ve donuk. Ruhumuz sıkkın ve mutsuz...
Oysa aşkın makamı olan kalp İlahî Maşuk ile birleşme sevdasındadır. Gönül de denen bu kalpte İlahi Cemal ilmek ilmek nakşolur. Nakşedilen kalp ırak düştüğü Sevgili'sinin arayıcısı olmuş yollara düşmüş ezel âlemindeki mutluluğa kavuşmak için çırpınmaktadır.
Peki bu aşk bu nur kalbe nasıl dolar?
Nasıl nakşeder gönül bahçesini?
Bunu yaşayan anlatabilir mi?