"İlk izlenim insanın aklına kazınır. Olumsuzsa değiştirmek için zaman gerekir. Ama aramızda fotoğraflardan başka bir şey yok öyle değil mi? Var mı yoksa? Yokla varın arasındaki mesafe nedir? Ölçemediğim için bir huzursuzluk duydum. Ona bütünüyle bana ait olan bir şeyi vermiş gibi hissettim. Sırdaş olmak gibi. Hiç tanımadığım biriyle kimsenin bilmediği hatta benim bile haberdar olmadığım bir gizi paylaşmanın verdiği ürperti saç diplerimin iğnelenmesiyle belirdi."
Birbirine değen teğet geçen hayatlar hayalle hakikat arasındaki mesafe bu mesafeyi gidip gelen adımlara eşlik eden iç seslerin hikâyeleri... Evrim Yağbasan kendi dilini bulmuş bir yazar. Sanki bu dili hikâyeleri anlatmak için kullanmıyor bu dilin hikâyelerini anlatıyor.