Sanat Dünyamız 125. sayısını ağırlıklı olarak Türkiye sanat tarihinde önemli rol oynayan iki kuruluşa İstanbul Bienali ve Maçka Sanat Galerisi'ne ayırdı.
Bu yıl 12.si düzenlenen İstanbul Bienali dünyanın sayılı sanat platformlarından biri sayılıyor. 12. Bienale dair değerlendirmelerden birini Rana Öztürk kaleme aldı. Öztürk'ün "12. İstanbul Bienali İsimsiz (Siyasetin Gizli Çekiciliği)" başlıklı yazısından iki alıntı:"İsimsiz (12. İstanbul Bienali) bir anlamda hem İstanbul bienalinin daha önceki edisyonlarına hem de genel anlamda dünyanın pek çok yerinde gerçekleştirilen sayısız bienallerdeki genel küratöryel eğilimlere eleştirel bir tepki niteliği taşıyor.""İsimsiz (Soyutlama) İsimsiz (Ross) İsimsiz (Pasaport) İsimsiz (Tarih) ve İsimsiz (Ateşli Silahla Ölüm) başlıklarıyla isimlendirilmiş karma sergilerin her biri yirmi otuz civarında yapıta yer verirken bu temalarla bağlantılı solo sunumlar izleyici açısından rahat ve bire bir ilişki içine girerek izlenebilme imkânı veriyor."
Küratör Başak Şenova 12. İstanbul Bienali'nin yapısını mekânla ilişkisini değerlendirdi. Bunu yaparken önceki örneklerle arasındaki farklara odaklandı.
Şenova'nın "İstanbul Bienalleri Küratörleri ve Dönüşüm Dinamikleri Üzerine" başlıklı yazısından iki alıntı:"Seçilen yapıtlar ve Felix Gonzalez-Torres'in çizgisi arasında mükemmel bir dengeden söz etmek mümkün. Bienaldeki hiçbir yapıt Gonzales-Torres'in görsel dilini ne taklit ediyor ne de tekrarlıyor ancak aynı çizgiyi başka bağlantılar üzerinden kuruyor.""12. Bienal çok güçlü yapıtları bir araya getirmiştir. Bu yapıtların mekânsal biçimsel ve temasal bağlantılar dışında ortak paydasını mütevazi ancak keskin sözler söyleyen ifade biçimi oluşturmaktadır."
Eleştirmen Evrim Altuğ 12. İstanbul Bienali hakkındaki izlenimlerinin ardından Bienalin küratörlerinden Adriano Pedrosa ile görüşmesinden bölümler aktardı.
Türkiye'de sanat tarihinin en özgün ve yenilikçi alanlarından biri Rabia Çapa ve kardeşi Varlık Yalman'ın birlikte açtıkları Maçka Sanat Galerisi'dir. Türkiye'de sanat algısını sanat dünyasıyla girilen diyalogları değiştiren MSG hakkında bir değerlendirmeyi sanat tarihçisi/küratör Necmi Sönmez kaleme aldı. Sönmez'in "Çağdaş Türk Sanatına Yön Veren Bir Kurum Maçka Sanat Galerisi 35 Yaşında" başlıklı yazısından iki alıntı: "Düzenli olarak 1986'dan beri sergilerini izlediğim MSG benim için olağanüstü yaratıcı insanların bir araya gelip akıl almaz projeleri düşünceleri kısaca sanatı önkoşulsuz olarak izleyicilere sunan bir alandır.""MSG mekânı da içine alan düzenlemelere yerleştirmelere açık olduğu sinyalini vermekteydi. Bu sinyal 1986'da Sarkis'in "Çaylak Sokak" sergisiyle belli bir mesaja döndüğü gibi MSG'ye de farklı bir yapısal gelişmenin kapılarını araladı."
Prof. Jale Erzen Maçka Sanat Galerisi'nin 35. yılı anma etkinliğinde yaptığı "Süreklilik ve sürdürülebilirlik bütünlük ve çağdaşlık Maçka Sanat Galerisi" başlıklı konuşma metni de bu sayıda yayımlandı. Erzen'in bir tespiti şu: "Maçka Sanat Galerisi'nin bence en önemli özelliği ne tür sergi yaparsa yapsın derin bir sezgi ile sanatsal niteliklerin üstün olduğu örnekleri seçiyor olmasıdır."
Sanat Dünyamız'ın 125. sayısındaki diğer yazılar arasında "Aleksis Griçenko ve Çallı Kuşağı Sanatçıları" bulunuyor. İstanbul'da iki yıl yaşayan sanatçı Aleksis Griçenko'nun (1883-1977) Osmanlı'nın son döneminde sanat çevresine dair izlenimlerini ve etkisini aktaran metni MSGSÜ araştırma görevlisi Ayşenur Güler kaleme aldi.
Nil Yalter video sanatının hem Türkiye'de hem dünyada öncü sanatçılarından biri. Sanatçıyla Esra Yıldız bir söyleşi gerçekleştirdi.