Hülya Aydın Doğrusözlü her insanın kendini tanımaya arındırmaya ve sadeleşmeye çalışmasının sonucu insanı ve dünyayı tanımasının daha kolaylaşacağını düşünür. Ancak bu süreç hiç de kolay değildir. İnsanın içinde olup biten olumlu veya olumsuz birçok şeyle karşılaşma olasılığı vardır. Farkındalık ilk koşuldur ancak çoğu zaman bu yeterli gelmez. Hülya Aydın Doğrusözlü bu süreci TELVİN hallerine benzetmektedir. Kendine giden yola baş koyulduğunda bu süreç kaçınılmazdır.
Reel düşünen materyalist bir zihne sahip iken kendini tanımak adına iç dünyasında ruhsal bir yolculuğa çıkan kendisini ideal bir hayal ülkesi ile dünya arasında yakalanmış gibi hisseden bir Eğreti Dünyalının içsel öyküsüdür bu şiirimsiler. Bu yolculuk artık onun hayat realitesidir.