Büyük bir kasabayı ve etrafındaki ufak köyleri çevreleyen sonsuzluğa uzanan kızgın kumlar öfkeli fırtınalar... Dünyanın karmaşasında başıboş kalan zalimliğin en acımasızının yaşandığı topraklar... Bu romanda insanların boyunduruktan kurtulma mücadeleleri kötülüklere karşı kenetlenmeleri farklı yaşantılara sahip olan insanların bir arada yaşayabilme çabaları intikamla dolu yüreklerde başlayan aşk kıvılcımı anlatılıyor.
"Haklı olduğunu bildikten sonra korkmaya gerek yok. Senin hakkını aramaya gücün yetmese bile hak seni er geç bulur. Kimsenin yaptıkları cezasız kalmaz. En büyük ceza da insanın vicdanının verdiğidir. Eğer doğru olmazsan kendine saygı duymazsın kendini suçlarsın ve bu suçluluk duygusu seni yer bitirir. Ben bunu yapanın şu anda vicdanıyla hesaplaştığından eminim. İnşallah kendisini affedecek bir karara varır."