Sivil toplum kavramı genel anlamıyla; aile devlet piyasa ve siyasi alan dışında hak ve sorumluluk sahibi yurttaşların gönüllü olarak yarattığı sorunlarını çözmek ve çıkarlarını korumak amacıyla kamusal alan ile özel alan arasında ya da bu alanların kesişimin de oluşturdukları bir alanı ifade eder. Sivil toplum batı toplumlarının ve batılı siyasal felsefe geleneğinin özgün bir kavramı sayılmakla birlikte batı dışı toplumlarda sivil toplumun varlığı bağlamında Türkiye'de de etkin bir sivil toplum geleneğinin bulunmadığı güçlü ve merkeziyetçi devlet geleneğinin örgütlenme kültürünü-pratiğini engellediğine dair tartışmalar yapılmaktadır.
Sivil toplum tartışmaları Türkiye'de 1980'li yıllardan bu yana genişleyerek devam etmektedir. Özellikle siyasal alanda devlet kontrolünün kademeli olarak azalması dünyadaki gelişmeler ve Avrupa Birliği'ne giriş süreci sivil toplum kavramının Türkiye'de popüler olmasını sağlamıştır. Buna bağlı olarak sivil toplum kuruluşları da top-lumsal yaşamın her alanında kurulmaya başlamıştır. Bu alanlardan biri de "eğitim" dir.
Bu çalışmada sivil toplum kavramının tarihi felsefi ve sosyolojik temelleri ile Türkiye'deki serüveni Osmanlı Devleti'nden başlatılarak dönemler halinde günümüze değin incelenmiştir. Bu inceleme "eğitim" alanında daha spesifik yapılarak "ESTK" kavramı oluşturulmuş ve çalışma güncel fragman ve olaylarla desteklenmiştir.