Hayal meyal hatırlıyorum. Radyoda saat anonsu yapılır sonra bir gong çalar ardından "Şimdi haber bültenimizi sunuyoruz" diye bir ses duyulurdu. Sonraları gong kayboldu yerini kısılmış saat zili gibi öten "piip-piip-piip" diye bir sese bıraktı. Gong ya da piip hiç farketmiyordu. O an yani 19:00'da evde çıt çıkmamasına dikkat ediliyordu. Babam ve annem radyoya kulak kesiliyordu. Akşam yemeğindeysek o dakikalar bitmek bilmiyordu. Çatal bıçak bardak sanki ses yapmasın diye daha bir itinayla kullanılıyordu. Cumartesi ve pazar günleri bir de 13 Ajansı vardı kulak kesilen. Yıllar geçti Ankara televizyonu yayına başladı. Gelenek bozulmadı eve televizyonun girdiği andan itibaren deneme yayı-nı yapılan günlerde haberler sessiz ve dikkatli seyrediliyordu. Sonra lambalı radyo zaman içinde üzerindeki dantel örtüsü ve biblolarıyla yerini televizyona terketti. Şimdiki televizyonların üzerine biblo bile koyulamıyor.