Hayatına giren yüzlerle değişen ve değiştikçe yön ve şekil korumasını kaybeden ve ıslak karanlık ıssızlığından geçmişin tozlu yollarında kaybettiği gerçek kimliğini aramaya çıkmış pek çok kadın vardı bu şehirde. Benzer hikâyelerde bilmeden buluşuverdiğimiz birbirlerini tanımayan ama bir sürü ortak yazgıdan geçen...
Vurgun yemiş dönemleri aldanışları bir daha dünya gelsem asla bunu yapmazdım dediği pişmanlıklarıyla boşanmış kadınların benzer öyküleri...
Hiç birimiz mutsuz olmak için evlenmemiştik. Aldatılmak için de. Ezilip örselenmek için de. Dövülmek sövülmek aşağılanmak için de. Ne yazık ki bizim insan sandıklarımızdı onlar.
Tek başına çocuğumuzun hem annesi hem babası hem evin para getireni hem evinin hem işinin tüm sorumluluğunu taşımak zorunda bırakılmak için de evlenmemiştik.
Yarınların üstüne fal açılmadığını insanın dışıyla içinin aynı olmadığını öğrenmiş olduk. Diğerleri sayesinde.