''Türk İstiklal Harbi'' diye tanımlanan bu büyük mücadelenin sonunda ulaşılan netice Mustafa Kemal Atatürk'ün dediği gibi ''Asırlardan beri çekilen musibetlerin intibahı ve bu aziz vatanın her köşesini sulayan kanların bedelidir.'' Asırlardan beri çekilen musibetler XVII. Yüzyıldan bu yana uğranılan saldırılaraskeri yenilgiler kapitülasyonlar İmtiyazlar müdahaleci politikalar ve bunlar ile sebep-sonuç bağlantısı içinde olan isyanlar fakirlik yoksulluk ve yılgınlıktır. Bu politikalar Batı'nın gözünde ''Şark Politikası'' diye adlandırılmış ve bu politikanın odağına da ''Hasta Adam'' olarak Osmanlı Devleti konmuştur. Bu nedenle (Büyük Britanya İmparatorluğu dağılırken güçlü bir İngiltere'nin doğmasının Sovyetler Birliği dağılırken güçlü bir Rusya'nın doğmuş olmasının aksine) Osmanlı İmparatorluğu dağılırken güçlü bir Türkiye doğmamıştır. I. Dünya savaşı sonunda imzalanan Sevr anlaşması'yla Türkler Avrupa'dan ve Anadolu'dan ''sonsuza kadar kovulmak'' la tehdit edilmişlerdir. Bugün Mondros ve Sevr anlaşmaları imzalatılmak suretiyle değersizleştirilen güçsüz ve yılgın bir devlet ve millet haline getirilmekten kurtulup bayrağıyla ve bağımsızlığıyla gururlu ve güçlü bir devlet ve millet olarak yaşayabiliyorsak bu neticeyi Mustafa Kemal Atatürk'e onun silah arkadaşlarına binlerce mechul askerin fedakarlığına ve cumhuriyet inkilaplarına borçluyuz.