"Bağlantı'yı özledim. İlk ne zaman yerleştirildi bilmiyorum. Belki bundan elli ya da yüz yıl kadar falan öncedir. Ondan önce insanlar ellerini ve gözlerini kullanmak zorunda kalıyorlarmış. Bilgisayarlar bedenlerinin dışındaymış. Bilgisayarlarını ellerine alıp dışarı çıkarıyorlarmış tıpkı akciğerlerinizi bir çantanın içine koyup da nefes alması için açık havaya çıkarır gibi." Bulutların yok olduğunu onların yerini oksijen üreten fabrikaların aldığı bir gelecek. Bulut artık ticari bir ürün. İnsanlar beyinlerindeki bilgisayarla eğitiliyor yönlendiriliyor kumanda ediliyorlar. Tüm kontrol şirketlerin elinde. Tüm dünya büyük bir alışveriş merkezi. Amerika Ulusal Kitap Ödülü sahibi M. T. Anderson'ın kaleme aldığı bu distopik roman bir direniş öyküsü mü yoksa bir kabulleniş mi?