- Ben bir insan yüreği taşırken gözyaşı nedir hiç bilmezdim diye cevapladı. Çünkü acıların kapıdan içeri sokulmadığı Sans-Souci Sarayında yaşardım.gündüzleri arkadaşlarımla bahçede oynar geceleri de büyük salondaki danslara liderlik ederdim. Çevremdeki her şey çok güzeldi. Saraydakiler bana ''Mutlu Prens'' derlerdi. Gerçekten de çok mutluydum. Eğlence ve rahatlığı mutluluk sanıyordum. İşte böyle yaşadım ve öldüm. Öldükten sonra beni getirip buraya en tepeye koydular. Buradan şehirdeki bütün çirkinliği sefilliği görüyorum. Yüreğim kurşundan olduğu halde kendimi tutamıyorum ağlıyorum.