İnanmak salt ontolojik çağrışımlar içermez aynı zamanda aklıyla hareket edebilen; bir dili bir öz'ü bir kültürü bir tarihi bulunan insanoğlunun içinde kendini huzurlu ve güvende hissettiği samimi bir fikrin arkasından gitmesini de kasteder.
O nedenle inanmak sadece kalbi değil aynı zamanda aklidir. Öyleyse inancın meşruiyeti bilimimn hikmetinde olduğu kadar kalbin de en derininde bulunur. Zira hayata meşru bir aşk ile bağlanmak için inancın derinliklerine ulaşmak gerekir. Bunun için bir kalbin büyüdüğü en verimli vahanın adına vicdan denilmiştir.