Osmanlı İmparatorluğu 18. Yüzyıl başlarında Asya Avrupa ve Afrika kıtalarında stratejik yönden çok önemli bir coğrafyaya ya-yılmış Batı'dan farklı kültür- de geniş bir imparatorluktu. Bu nedenle Batı'nın hep hedefinde yer almıştır. 19. Yüzyılın sonunda sanayi devrimini tamamlamış Batılı devletler sanayi devrimi sürecini yakalayamamış bu nedenle geri kal-mış Osmanlı Devleti'ni parçalamak ve barbar Türkleri bu topraklardan atmak üzere "Şark Meselesi" adı ile bilinen projeyi hayata geçirmişlerdir;
Önce Osmanlı toprakları Batı'nın sanayi ürünlerine açık pazar yer altı yerüstü kaynakları ise hammadde olmuş borç batağına düşürülen Osmanlı Maliyesi iflas ettiğini ilan edince Düyûn-u Umumiye idaresi kurularak tüm yer altı yerüstü kaynakları ile gelir-lerine el konmuş ve Birinci Dünya Savaşı sonrasında da; Mondros ve Sevr ile son Osmanlı toprakları da işgal edilerek "Şark Me-selesi"ne son nokta konmuş bu paylaşımdan Ermeni ve Kürtler de bağım- sız devlet kurma hakkını elde ederek yararlanmışlar-dır.
Ne var ki bu proje Lozan'la sonuçlanamamış yarım kalmıştır.
(Tansel Çölaşan)
Kitapta; 11 bilim adamı yazar ve siyasetçinin katılımıyla Mersin'de düzenlenen "Emperyalizm Kıskacında Ermeni Sorunu" isimli sempozyumda sunulan bildirilerde Ermeni Sorunu'nun dünden bugüne yansımaları Tehcir Meselesi üzerine uydurulan yalanlar ve özellikle Osmanlı'nın son dönemi ile 1. Dünya Savaşı sırasında Ermeni komitacılarla işgal güçleri arasındaki işbirliğinin hangi noktalara geldiği Asala terör örgütünün eylemleri ve Ermeni Sorunu'nun bugün bulunduğu nokta katılımcıların tarih süzgecinden geçen verileriyle sunulmaktadır