Bizler asırlardır şehit kanlarıyla sulanan bu topraklarda Türk'üyle Laz'ıyla Çerkez'iyle Kürt'üyle "ET VE TIRNAK" gibiydik. Sevr ve Mondros Antlaşmalarıyla bizleri birbirimize kırdıramayınca "ET VE TIRNAK" gibi olma hasletimizi parçalayabilmek için demir pençelerle saldırdılar ve ardından da soğuk antlaşmaları bunların kirli uzantılarını devreye soktular. Milletlerin de imtihanı ve kıyameti vardır ama asla kadere taş atıp pes etme teslimiyeti sergilemezdik biz.
Yalnız unuttukları bir şey vardı bu gafillerin. Bizler vatanı aşkımız kadar mukaddes aşkımızı da vatanımız kadar mukaddes bilenlerdendik. Her ikisi için de ihanete asla göz yummaz; gözümü kırpmadan gerekirse canımızı feda ederiz biz. Her ikisini de namus sayar ve ta ezelden beri süregelen hürriyet aşkının nazlı hilâlini dalgalandırabilmek uğruna yârdan anadan serden vazgeçmesini de bilirdik biz.