Yok Oluş yaşamın yeryüzündeki tarihini konu almaktadır ve biyolojik kökenlerimizin en az evrenimizin fiziksel kökenleri kadar önemli ve ilginç olduğu inancıyla yazılmıştır. Kitap bütünüyle organik evrimin az ilgi gören bir yüzü olan yok oluş yani tür ölümü üstünde durmaktadır. Ortaya attığı temel soru şudur: Jeolojik geçmişte ölmüş olan milyarlarca tür sırf yeterli olmadıkları için mi (kötü genler yüzünden mi) yoksa yalnızca yanlış zamanda yanlış yerde oldukları için mi (kötü şans yüzünden mi) yok oldu? Türler hayatta kalmak için mücadele mi eder yoksa kumar mı oynar? Bu soru başka bir soruyu daha doğurmaktadır: Bizler doğal bir üstünlükten ötürü mü buradayız (serçe parmakla birleşebilen başparmaklarımız büyük beyinlerimiz gibi) yoksa sadece şanslı olduğumuzdan mı? Diğer bir ifadeyle en uygun olan hayatta kalır doktrininin üzerine basa basa söylediği gibi yaşamın evrimi gerçekten de adil bir oyun mu?