"Geride bıraktıklarım aklıma geliyordu. Ailem akrabalarım arkadaşlarım okulum geçmişim ve geleceğim... Oysa ben yaşamımı sevgilerimle ve sevgisizliklerimle terk etmiştim. Bunlar neden benimle birlikte geliyordu?
En azından bir deneme. Bir şans... Belki kırılma noktası bulacaktım. Elvedaların merhabalara akan yolunda takozlar bulup onları duvarlara pencerelere kapılara fırlatarak bu çetrefil oyunda kendime daha iyi bir ışık alanı oluşturmam bana ne katacak benden ne götürecekti meraktaydım. Her şeye hazırdım. Belime kadar suda boğulmaya geldiğim yirmi bir yaşımda boyumu geçen suda boğulmak hiç zoruma gitmezdi."
Gitmelerin hüzünlü gidememelerin kaotik kıskacında varlık hiçlik zigzagları çizen bir yaşamın koşutlukları ve karşıtlıklarıyla çözümlenmesi dönüşmesi. Yazarın kendi içindeki kapışmasının mantıkdışı devinimi bilincin bilinçaltına söz geçirme tutkusuyla yoğruluyor ve dilindeki ince alayın okları küçümsenme anlaşılmama sevilmeme tahtasına serpiliyor. Elde ise kekre bir tatla nefes alıp verme dinginliği kalıyor.