Tek başlarınaydılar... Ama savaştılar...
1956 yılında bütün dünyada olduğu gibi Türkiye radyolarında da insanları heyecanla endişeyle hayretle haber yayınlarına kilitleyen ve onların takdirlerini alkışlarını toplayan ama nihayetinde hüzünle çöküşlerine neden olan bir olayın neredeyse canlı yayını yapıldı: Macarlar önce Budapeşte'de akabinde de bütün ülkede Rus boyunduruğuna emperyalizmine Stalinizme ve onların yardakçısı hükümetlerine siyasetçilerine isyan ettiler. Hareket masum öğrenci istekleriyle başlamıştı ama yapılan baskılar bütün bir ulusun zincirlerinden boşanmasına neden oldu bütün ülkeye yayıldı ve bütün Macar ulusu "totaliter rejimlere karşı ilk isyan"ı başlattı.
Dünyaya yalvardılar ama ümit ettikleri yardımı hiçbir ülkeden göremediler. Tek başlarına mücadele ettiler. Bir ara başardıklarını sandılar ama olmadı kimse onların bu haysiyetli isyanına el uzatmadı. Ortada yazılı ve yazılı olmayan ittifaklar anlaşmalar vardı. Menfaatler dünyasının acımak bilmez çarkları arasında ve Sovyet tanklarının paletleri altında binlerce insanını en verimli çağlarındaki gençlerini kurban verdi. Bu ihtilâl dünya tarihinin en şanlı ayaklanmalarından biridir. Sayfaları çevirirken kahramanlarla hainler vatanseverlerle işbirlikçiler titiz bir kronoloji içinde gözünüzün önünden geçeceklerdir. O günleri yaşayanlar radyolarının başında nefes bile almadan dinleyenler bilmediklerini öğrenecekler sonraki nesiller de topyekûn ayaklanmanın ve ulusal birliğin anlamını siyaseten kirlenmenin ne olduğunu daha iyi anlayacaklardır. Aslında benzer oyunlar günümüzde de oynanmıyor mu?