Dünya yüzünde Türk'ün nerelerde bulunduğunu öğrenmek ve bilmek her Türk'ün birinci vazifesidir; buna rağmen soydaşlarımızın nerelerde ve nasıl yaşadığını esaslı bir surette bilememekteyiz. Bunun sebeplerinden biri de bu hususta yayının pek yapılmamış olmasıdır. Eserim hiç bir maksat gütmeden tamamen Türkçe Türkü tanıtmak arzusu ile yazılmıştır. Aydınlarımızın büyük bir kısmı henüz soydaşını tanımamaktadır. Bu tanımamak bu ilgisizlik o kadar ileri gitmiştir ki onları kendi kanından olan insanları inkâr etmeye kadar götürmüştür. Bu inkâr kısmen cehaletten kısmen de bütün insanları kardeş görmek arzusundan doğmaktadır. En yakın akrabasını kendi öz kardeşini bilmeden tanımadan uzak komşuları hakkında dostluk kardeşlik göstermek acınacak bir hâldir. Aramızda asırlarca bizden ayrı düşmüş birbirimizden habersiz yaşamış olan soydaşlarına karşı çekingenlik hattâ antipati besle yenler vardır. Bunun da sebebi öz kardeşini yakından tanımamış olmaktır. İşte bu eser iki kardeşi birbirine tanıtmak için yazılmıştır. Bunu kısmen dahi yapmaya muvaffak olursam görevini yapmış bir insan huzurunu duyacağım.