Kapitalizm biçimlenmeye başladığı dönemden bu yana bir yandan bir ekonomik örgütlenme biçimi olarak modernlik sürecinin kurumsallaşmasına katkıda bulunmakta bir diğer yandan da kendi zihniyetini üreterek modern dünyadaki yaşam biçimlerinin kendi ilkeleri doğrultusunda kodlanmasını talep etmektedir. Üretimin egemen tarz olarak öne çıktığı klasik kapitalist örgütlenmenin yerini tüketim süreçlerine bağlı yeni bir kapitalist mantığın aldığı sermayenin ve emeğin kendi aralarında giderek daha fazla ayrışır hale geldiği çok-uluslu şirketlerin uluslararası ekonominin düzenlenmesinde söz sahibi olmaya başladığı bir döneme biçimsel düzeyde yaşanan değişimlere rağmen kapitalizm adı verilen çerçeve hem siyasal süreçlerde hem de yaşam alanlarının kuşatılmasında modern dünyanın etkin bir bileşeni olarak varlığını sürdürmektedir....