sonra bıraktım her bir saç telimi muhtelif yerlere:
yeşil gözlü bir adamın gözbebeklerine
orta yerine mikro iktisatın
en ince gölgesine hazzın
yaş aldıkça çocuklaşan insanların vicdan tellerine
üç günde eskiyen taş kentin pencerelerine
sinirlerine bazen yorulan apartmanların
giydiği t-shirt şiir kitabı kapağı olan gence
bıraktım saçlarımı ve de:
irtifa kaybeden kelebeklere
güzelliklere zamanın çöpe attığı
suyu söndüren ateşe
beş asır yaşayıp "bir an"da ayrıldığın şehre
oyuna müstahak zeytinyağına
kabuklara bazen kalkması gereken
bıraktım.