Her gün aynı şeyleri yaşamaktan bıkmıştım. Her sabah aynı sokaklarda yürü aynı köşeden dolmuşa bin aynı durağın adını söyleyip in. Akşam da aynı şekilde eve dön. Bu tekdüzelik içinde kaybolup gideceğimi sanıyordum.
Minibüs yolcusunu aldı birbirimizle haşır neşir yola çıktık. Tarif edilen yere geldik çarşı içinde indim. Birbirine benzeyen dükkânların arasında ilândaki mefruşat mağazasını sora sora buldum levhası o kadar tozluydu ki zor okunuyordu.