Bizler kurulu bir düzene alıştırmış metallerden oluşan ağır yağlarla sıvanmış tek düze çalışan makine yığınlarının parçası olmuşuz. Küçük ayrıntılar içinde kaybolan hep ve o hepin peşinde koşanlara dönmüşüz. Sorarken sorgularken karşımıza kendimiz bir başka ben-biz olarak buluveririz. Yargılayan aşağılayan ya da kayıtsız kalan ben ya da bize döneriz. Hayaller kurar bazen de hayallerimize inanırız.