Güneş ve Ay... !
Birimiz doğar
Birimiz batardı doğudan
Ama yörüngelerimiz
Şaşmadı hiçbir zaman...
Uzaktan da olsa
Dönerdik işte
Aynı Dünya'nın etrafında
Birimiz Dünya'nın uydusu
Diğerimizin
Uydusuydu Dünya.
Aşk Ay/dı
Sen Güneş...
Erkut Durmuş
Erkut Durmuş imzalı ilk şiiri okuduğumda; "sevimli bir başkaldırıyla felsefi söylemler şiirde ancak bu kadar kaynaştırılabilir" diye düşündüğümü çok net hatırlıyorum.
Bu düşünceyi takiben; "Acaba bu yürek; dizelerine yansıyan felsefenin bilincinde mi? yoksa sadece müzmin bir önsezi ve yakıştırmanın mucidi mi?" sorusunun aklıma takıldığını da itiraf etmeliyim.
Ulaşabildiğim şiirlerini defalarca okuduğumda ise; sevgili Erkut'un güncel ve sıradan yaşanmışlıklara "görmekle bakmak arası farkı ispatlarcasına" büyük bir merak ve özenle yaklaştığını fark ettim. Giderek; yakası açılmadan halı altına süpürülen duyguları yakalamaktaki ustalığı kadar onları gün ışığına çıkarışındaki kıvraklığı ve gün ışığına çıkarılanları sarıp sarmalayışındaki sahiplenişi sevmeye başladım.
...
Bu keyfi yaşamış biri olarak onun dizelerinin"yüreğin emeğin ve kalemin gücüyle" şiir evreninde kalıcı olmayı hak ettiğini biliyorum. Ayrıca Erkut Durmuş şiir dili ve tarzının çok rahat seslendirilebilir olması da etkileşim ve özümseme bağlamında büyük katkı sağlayacaktır.
İtaatkar ama asi mütevazi ama dik duruşlu cesur ama edepli bulduğum bize bizi anlatır gibi ama; kesinlikle özgün olan bu zeki şiirlerin ve onların erdem sahibi iyesinin "şiirde umut vaadetme" noktasını aşmışlığına inanıyor ve şiir sanatı adına seviniyorum..
Mine Özdemirtaş