Yirmi birinci yüzyılın ileri dediğimiz uygarlığı halen insan ve varoluşun sırlarını aramakla meşgul.
Varoluş hakkında çok az şey biliyoruz. Ve bu bildiklerimizin acaba ne kadarı doğru ne kadarına güvenebiliriz?
Maddeci-tanrı tanımaz bilimsellik ve sembolik-inançlar varoluş hakkında önemli yanılgılar içindeler.
Yeni Çağ- Kova Çağı- Bilgi Çağı denilen içinde bulunduğumuz bu kozmik devre yüksek enerjili bilgisiyle tüm sırları bir bir aydınlatacaktır.
Kutsal kitapların Mezopotamya yaratılış efsaneleriyle olan büyük benzerliği bu kitapta yeni ve yüksek bir realite bilgisiyle yeniden irdelendi. Bunun yanında varoluş ileri bir metafizik-kozmik-astrolojik anlayışla çok daha geniş bir perspektiften incelendi