"Günümüzde Toplumsal Şiddet ve Türkiye Gerçeği" adlı bu eserimiz 1968 li yılların anarşik olayları ve ideolojik kutuplaşmaların bir oldu bittisi tarzında algılanmamalıdır. Bu nedenle olayların birbirileriyle bağlantılı tarihselci bir yaklaşımla yorumlanması zorunludur. Günümüzde Güneydoğu sorunlarının alt yapısı bir dönemin toplumsal şiddet olaylarının bir yansımasıdır. Bu nedenle etnik bölünmelerin eşiğinde çırpınan bir toplum sisteminin bu optimum noktaya nasıl geldiğini yöntem ve teknikleri de kullanarak aydınlatıcı bir yaklaşımda bulunmak tarihsel bir zorunluluktur."