Atilla Dorsay bunca kitaptan sonra ilk kez hikâyeyi deniyor. Ana tema olarak "tuhaf aşkları" seçiyor ve biraz gözlemlerinden biraz da hayal gücünden çıkıp gelen garip aykırı kimi zaman ölümcül tutkuları yazıyor.
"Sinemalardaki sık karşılaşmalarımızda beğendiği filmleri yürekten savunması yaptığı müzik programları sözünü sakınmaması gibi özellikleri onun düşüncelerine katılmadığım durumlar olsa bile yıllanmış dostluğumuzu kanımca hiç zedelemedi. Sonra Dünyanın Öyküsü dergisinin ilk sayısı geldi ve orada "Müze Memuru Mithat'la Şişman Ayten" çıktı karşıma: Yazan Atilla Dorsay. İlgiyle okudum o kahramanları; İstanbul'un güzelim Samatya'nın kokusunu soluyarak gülümseyerek kendini bana hemen sevdiren Ayten ve Mithat'la tanışmış oldum. Bu binlerce yıllık kentin kalabalıklarında dikkat etme çabası bile göstermediğimiz o kavgasız sıcacık aşk öyküsünü bize yaklaştıran yazarını da yanımda duyumsayarak..."
Füruzan