Amerika Birleşik Devletleri Türkiye ile yalnız savaşmaktan hep kaçındı. Türkiye diğer işgal ettiği ülkelere hiç benzemiyordu. II. Dünya Savaşı'nda Almanlara karşı müttefikleriyle savaştıktan sonra güçlü bir ülkeyle savaşmamışlardı. Süper güç olmak güzeldi ama bunu uygulayacak asker ve komuta kademesi korkusuz olmalıydı. Tampliye bunu bildiğinden Amerika Birleşik Devletlerinin yanına İngiltere ve İsrail'i çift tabanca olarak sunuyordu. Bilinen bir gerçek vardı. Bu savaşta Amerika Birleşik Devletleri kendisini lider ülke olarak görse bile asıl lider konumundaki ülke Tampliye'nin çocukları İsrail'di. Dünya yeniden şekillenecekti. İlk etapta Ortadoğu'da mezhepler üzerine kurulmuş küçük devletçikler oluşturulacak daha sonra Amerika Birleşik Devletleri ve müttefikleri istedikleri devletçiklerde istedikleri yönetimi kurup derebeyleri gibi hüküm süreceklerdi. Bazılarını ise İsrail yutacaktı. Buna kimse ses çıkaramayacaktı. Çünkü Tampliye öyle istemişti. İran'a karşı yıllarca saldırgan tutum sergileyen Batı bu savaşta İran'ın ismini bile ağzına almıyordu. Eğer İran Türkiye'nin yanında yer alırsa karşı konulamaz bir güç olacaklardı. Bir bakıma İran kendi kabuğuna çekilmiş gibi görünüyordu. Kendilerinden yardım isteyen hiçbir Müslüman ülkeye cevap bile vermemişlerdi. Türkiye Cumhuriyeti dört bir tarafından kapana sıkıştırılmış yok edilmeye çalışılırken Türkler için İkinci Kurtuluş Savaşı başlıyordu.