Yazın' ın kendi kendini sorguladığı bir zaman diliminde kimsenin kimseyi kesmediği gerçeğiyle burun buruna gelivermek eğlenceli bir çelişki belki de. Yine de kör bir bıçak olup deli danalar gibi dolanmanın alemi yok tabii. Uzaklarda bir yerde bizlere göz kırpıp duran bir ışığın yanmakta olduğuna inandırmalıyız kendimizi. Yazının gücü de burada zaten. Şu dört bilinmeyenli koca dünyaya başka türlü nasıl dayanılabilir ki.