Prusyalı soylu bir ailenin kızı olan Elsa babasının görevi dolayısıyla İstanbul'a gelmiş orada büyümüş ve Anadolu'nun gizemine kendini kaptırmış bir maceraperest. Uzun yıllar erkek kıyafetinde bütün Anadolu'yu dolaşıp gecelerini süvarilerin çobanların göçebelerin hayvanlarıyla birlikte konakladığı kervansaraylarda geçirmiş. Göçebeler geçirdikleri uzun günlerin yorgunluğunu atmak ve geceleri değerli sürüleri kollayan bekçilerin ateşin önünde uyumalarını önlemek için hikaye anlatıcılarıyla beraber dolaşırmış develerin atların eşeklerin ve sürü hayvanlarının ortasına yakılan büyük ateşin etrafında hikayeler anlatılır dinlenirmiş. Bu anlatıcıların en ünlüsü Fehim adında bir gezginmiş. Elsa Fehim'i bir çok kez dinlemiş. Onun öykülerini ezberlemiş. Bunun farkında olan Fehim hikaye anlatamayacak kadar yorgun olduğu bir gün Elsa'dan kendi yerine hikaye anlatmasını rica etmiş. O günden sonra Elsa Fehim'le birlikte dolaşıp hikaye anlatmayı sürdürmüş. Böylece farkında olmadan emsalsiz bir şey yaratılmış: Avrupalı bir kadının Türk hikaye anlatıcısı olması... Elinizdeki kitap bu hikayelerin bir kısmından oluşuyor.