Hayatında yepyeni bir sayfa açmak için orduya katılan genç Rus aristokratın aradığı huzuru bulmayı umut ettiği bir Kazak köyünde geçen hikâyesi dünyanın ve hayatın iki farklı yorumunu serer gözler önüne; Rus aristokrasisi ve şehir hayatı Kazaklar ve köy yaşamıyla gerçekçi bir biçimde karşılaştırılır.
Asil bir aileden gelen Dmitri Andreyeviç Olenin Moskova sosyetesinde bir türlü aradığını bulamamış maddi imkânlarının getirdiği rahatlıkla mutlu olamamış aşka inancını yitirmiştir. Mutluluğu yaşadığı şehirden uzaklarda aramaya karar veren Olenin orduya katılıp bir Kazak köyüne doğru yola çıkar. Bu onun için içsel bir yolculuğun da başlangıcıdır aslında. Yolun sonunda bambaşka bir dünyanın kapıları aralanacaktır önünde. Doğanın insanı huşu içinde bırakan ihtişamı kendi geleneklerine sıkı sıkıya bağlı Kazakların yabanıl gücü ve aşkın yakıp kül eden ateşi onu hiç tatmadığı yepyeni duygulara gark edecektir.