Eğitimi önemsemeyen bir toplum olduğunu düşünmek olası değildir. Toplumun varolan kültürel birikimi ancak eğitim yoluyla genç kuşaklara aktarılabilir ve toplumun geleceğini şekillendiren etkenlerden en önemlisi; kuşkusuz eğitimdir. Her dönemde siyasî otoriteyle eğitim arasında yoğunluklu bir etkileşim olmuş ve bu ilişki eğitim konusunu ideolojik bir alan haline getirmiştir. Yetiştirilmek istenen insan modeli de her çağda yeniden kurgulanmıştır. Bu nedenle siyasî otorite-eğitim ilişkisinin dinamiğini sorgulamak; bir bakıma eğitim olgusunu tarihselleştirmek demektir ve sorgulamayı yapan kişi eğitim tarihi alanında uzun ve gizemli bir yolculuğa çıkmaktadır.
Büyük bir birikimi içeren Türk eğitim tarihi ülkemiz eğitiminin güncel sorunlarının daha anlaşılır kılınması ve belki de çözülmesi yolunda önemli ipuçları sunmaktadır. Türk eğitim tarihini çeşitli boyutlarıyla ele alan yazıların bulunduğu bu kitabın; konuyla ilgilenenlere faydası olacaktır.