İnsan bedeninin girişlere sızmalara açık geçirgen doğasını düşünürken akla gelen fiillerden biri: zerk etmek. Felsefe tarihi insan bedeniyle birlikte ruhunun da deva bulmak şifaya kavuşmak için eczaya ihtiyacı olduğunu söyleyen filozoflarla dolu Sokrates'in hilafına. Sonu gelmez tartışmalara yol açan bu mesele Platon'un Phaedrus'unda açığa çıkmıştır. Derrida bu tartışmaya mitle felsefenin iç içe geçişini vurgulayarak sıra dışı bir katkıda bulunuyor: Yazı mitolojinin ve felsefenin dediği gibi ruha zerk edilen bir zehirse söz nedir? Sözün suç ortağı yazı! Söz de ruha zerk edilmiyor mu? Söz de yazı da doğaya kafa tutuşun ta kendisi değiller mi? Bedeni ve ruhu da olağan seyrinden uzaklaştırmıyorlar mı? Acılarını dindireyim derken onları zehirlemiyorlar mı?
Sözü Jacques Derrida'nın Platon'un Eczanesi'ni Türkçeye kazandıran Zeynep Direk'e bırakalım: "Bugün Platon'un Eczanesi'ni sadece yorumlama pratiği Platon'un metninin dramatik sunumuna kavramsallığına hareketine gösterdiği dikkat için bile sevebilirdik. Üstada göre okuma da bir yazmadır; okur metne kendi ipliğini katmadan onu bir anlamda dokumadan okuyamaz. Bu yüzden bir metnin tek bir anlamı olamaz; her iplikle her okurla anlam da çoğullaşır."