Eski zamanların "âsûde" gezilerinde gezginler bin bir zahmetle hazırlandıkları uzun gezilere yanlarına ressam almadan çıkmazlarmış. Bir yandan oturup sakin sakin gezi izlenimlerini yazarlarken öte yandan da gezilerine eşlik eden ressamlara beğendikleri manzaraların etkilendikleri yapıların resimlerini yaptırırlarmış. Gezi dönüşünde bu resimler gravürlere dönüştürülüp gezginlerin seyahatnamelerini süslermiş. Günümüzün gezilerinde seyahat ressamlarının yerini dijital fotoğraf makineleri ve video kameralar aldı. Valizler hazırlanırken fotoğraf makinesinin ve/veya -varsa- video kameranın unutulmamasına özellikle dikkat ediliyor. Unutulanlar arasındaysa her zaman olduğu gibi terlik ilk sırayı alıyor.
Yaşadığınız yerden uzağa binlerce kilometre uzağa gidip oralarda unutulmaz günler geçirdikten sonra sağ salim evinize dönmüşseniz gezip gördüklerinizi yaşadıklarınızı izlenimlerinizi neden anlatmayasınız?
İbrahim Berksoy'un İspanya'nın Valencia kentinde ve Sao Paulo'dan Rio de Janeiro'ya Brezilya'da edindiği izlenimlerden yola çıkarak yazdığı Gezinin Poetikası'nın ilgi ve beğeniyle okunacağını umuyoruz.