"Şakanın olmaz olası gerçekliği" deyip durdum Roni War'ın öykülerini okurken.
Bu bir tespit işte eleştiriye dayalı bir olumlama değildi. İçinde sevinç şaşkınlık bulunan bir tepkiydi diyebilirim. Bir öykü bunu başarabiliyorsa yani okuru edebi doğruluklar sınıfının sıralarından açık havaya çıkarıp onu "gelişigüzel" konuşturuyorsa bu az mıdır?
Okur tepkilerini illaki estetize etmemiz gerekmez. Bazı yazarlar bunun reçetelerini sığdırmaya çalışırlar yazdıklarına. Roni War öyle yapmamış. Kuyudaki Taş öyküleri hayatın öyküye dair küçücük kısımlarından yapılan çerçevelendirmeler. Onların içindeki kişilerin konuşma biçimlerinde bir hayat tarzı buluyoruz.
-Adnan Özer-