Resulullah (s.a.a.) sordular; "Ya Resulullah! (s.a.a.) Bir erkeğin bir bayana evlendiği zaman vereceği en mükemmel hediye nedir?" Resulullah (s.a.a) buyurdu ki; "Ona bir yüzük ikram etmesidir." Biz bu hadisi şöyle anlıyoruz evlilikte bir çift yüzük takılmalıdır. Hâlbuki Resulullah (s.a.a.) o günkü sahabilerin gözleri önünde bunu canlı olarak göstermiştir ki Resulullah (s.a.a.) dini canlı olarak yaşatıyordu. Gelelim olayın vuku buluşuna... Resulullah (s.a.a.) evlenmek üzere olan iki kişiye sordu. "Senin adın ne?" "Benim adım Selma?" dedi. Resulullah (s.a.a.) Zeyd'e (r.a.) dedi ki "Git benim evimden safir taşlı yüzüğü getir." Zeyd (r.a.) yüzüğü getirdi. Resulullah (s.a.a.) bayan ile evlenecek kişiye yüzüğü vererek şöyle buyurdu; "Bu taşlı yüzüğü evleneceğin bayanın parmağına tak" o da bu yüzüğü bayanın parmağına taktı. "Resulullah (s.a.a.) buyurdu ki; "Bugünden itibaren sizin birbirinize verdiğiniz şu iki yüzük size mükemmel bir hediyedir ki o yüzük parmağınızda bulunduğu sürece eşinizin sevgisi muhabbeti ve etkisi hep üzerinizde olacak." Bunun içindir ki bugünkü nişan yüzüğü taşsız bir yüzük değildir. Ehli Sünnet ve Ehli Beyt kitaplarında da mevcuttur ki Resulullah (s.a.a.) buyurdu ki; "Taşı olmayan yüzük yüzük değildir halkadır." Yani nişan yüzüğünün taşı yoksa o halkadır ve insan üzerinde hiçbir etkisi yoktur ve Resulullah (s.a.a.) sünneti değildir.