Biz mi İZ'in peşinden koşarız İZ mi bizi kovalar?
Yakın çevremizde benzerlerini görebileceğimiz gerçeklikte bir baba-kız öyküsü...
Babasına hayran Verda hatta âşık. Biricik kahramanım diyor onun için. Ne var ki yıllar önce annesiyle babasının boşanmasından sonra ayrı düşmüşler birbirlerine. Çatışmışlar çelişmişler ama sevgileri içten içe hep sürmüş. Kariyerinde zirveye ulaşmış ünlü avukat Vedat Karacan'ın intiharıyla başlıyor öykü. Bu beklenmedik ölümün ardında yatan gizi çözmek Verda'ya düşmektedir.
Geriye dönüp baktığında yüzleştiği keşke'leriyle pişmanlıklarıyla ve içini kavuran devasa bir özlemle sürecektir babasının izini...
Minicik çocuk ellerimi avucunun içine hapsettiğinde yüreğim yüreğinde eriyordu babacığım. Parmaklarım büyüdü diye mi tutmuyorsun artık ellerimi?
Keşke hep küçük kalsalardı...
Ne oldu da ayrıldı ellerimiz baba? Hiçbir zaman soramadım bunu sana. Sormak istediğimde fırsat olmadı fırsat olduğunda cesaretim...
Soluk soluğa okuyacağınız farklı bir Canan Tan romanı...