Evlenmeye zorlananı işkence hayatı olan evliliğe son vermek istediğinde daha büyük şiddete uğrayanı boşanmayı başarsa bile toplumsal baskıdan kurtulamayanları... Çocuklarını rehin bırakmak zorunda kalanlar ölüm tehdidi altında yaşamının neredeyse yeraltında yaşamaya çalışanlar... Aldatılanlar aldatılsalar da aldatan ile yaşamaya mahkûm edilmeye çalışılanlar... Mutluluk ararken dipsiz kör kuyulara düşenler... Evin çocuğun kocanın hizmetkârı olduklarında hayatı hiçlenenler... Aşk-sevda palavralarıyla emeği cinselliği nefes alış verişi kazancı bile sömürülenler...
Bütün bu yaşamların yaratıcısı erkek özneler; sömürücü zalim kalleş vicdan yoksunlular... Onları yaratan erkek egemen düzen gelenek görenek kentte bile toplumsal gözcülük devlet polis karakol ve mahkeme; anneler babalar kayınvalide ve kayınbabalar hatta babaanne ya da anneanneler dayılar amcalar... Ve uğruna saçların süpürge edildiği canların feda edildiği çocuklar özellikle de erkek çocuklar... Tüm sömürüyü baskıyı işkenceyi istismarı gizleyen mabed gibi tapılan özel mülk/ özel alan diye örtülere büründürülmüş ev - aile cenderesi; çoğu kez ikiyüzlülük sevgisizlik acımasızlık abidesi...
Toplamı ev -aile ortamında her saat her gün kadın cinsi için potansiyel işkence alanı olduğunu anlatan yaşanmışlıklar...