Sadık Yalsızuçanlar bu kez "aşk" ile çıkıyor okurlarının karşısına. Dervişlerin dünyasında aşkın anlamını anlatan Mahmut Erol Kılıç'tan "Aşk kâğıda yazılmıyor Mihriban"ın şairine Ayşe Şasa'dan Lale Müldür'e Enis Batur'dan Birol Topaloğlu'na Laurent Mignon'dan Tuğrul İnançer'e kadar pek çok şair sanatkâr düşünce ve ilim adamı psikiyatrist senarist siyaset düşünürü hattat ve musikişinasla yapılan aşk merkezli söyleşiler "anlatılamaz ancak yaşanılır" olan aşkı pek çok cepheden daha anlaşılır hale getiriyor.
"Yağmurla topraktaki tohumun birleşmesi bir aşkın sonucudur. Yani aşk budur esasında. Ağacın çiçeğe durması bir aşka delâlet eder. Meyve bir aşktır. Suyun akışı... Bu suyu belki de aşk akıtıyor. Yoksa olduğu yerde dururdu buz kesmiş gibi akıyor. Mevsimlerin değişmesi bir aşktır. Dünyanın dönmesi aşk iledir. Aşk olmadan dönerse sarhoş olur. Küt küt kendini bir yerlere çarpar. Ve maalesef işte depremler diyoruz. Bu da aşkın kırıklarıdır."