"...Hastane koğuşunda gözlerini açtığında başucunda bekleyen hemşirenin ilk sözü "hangi taraftasın?" oldu. İhsan ne diyeceğini bilemedi cevapsız bıraktı. Doğrulmak isterken "ameliyatlısın" dedi hemşire. "Nasıl nasıl bir ameliyat?.." diye sordu İhsan hemşire susuyordu. Bulanık gözlerini yüzüne dikmişti. İhsan onun bu iç karartan bakışlarından kurtulmakistedi yüzünü öteye çevirdi.
-Kafanda ve çenende birkaç dikiş var. Sırtında bıçak yarası birkaç yerinde ezikler..
İhsan kafasını ve çenesini yokladı elleriyle. Sırtındaki sargıyı hissetti elini götürmek istedi. Hemşire buna engel oldu bir daha sordu:
-Hangi görüştensin?
İhsan hemşirenin tavırlarından bunaltı duymaya başlamıştı. Bu sırada doktor içeri girmiş hemşirenin son söylediğini işitmişti:
-Hemşiranım hakkında duyduklarıma inanmak istememiştim dedi huylanmış bir sesle.
Hemşire kızardı. Doktor İhsan'a tebessümle yaklaştı:
-Geçmiş olsunyavrum. Birkaç güne birşeyin kalmaz.
Hemşireye döndü:
-Hastaya görüşünü değil sağlığını sormaktır görevin. Başhekim odasında bekle geliyorum. Buraya da hemşire Leyla baksın... Söyle gelsin..."