Mehmed gökyüzüne baktı.
Her yer ışıkla yıkandığı halde semada ne kadar yıldız varsa hepsi başının üzerine toplanmıştı. Yıldızlar iki yana çekilip ona yol açıyordu. Ay Mehmed'i görünce gümüşten kesilmiş bir hilale döndü. Mehmed'in sağ kolu göğe uzandı. Birden yıldız toplayan o sağ elinde kılıcını gördü Mehmed. Ne zaman çekmişti hatırlayamadı. Artık ayın tam önündeydiler...
Hilali sol elinde buldu. Yay bu diye bir çığlık yükseldi içinden. Gümüş hilal elinde güçlü ve gergin bir yaya dönüşmüştü.
Attığı nara evrende yankılandı.
Koş Şahbazım! Güneşi yakala!
Müjdeler olsun karanlığın saltanatı bitti diye bağrıştı binlerce ses. Duvarın üzerinden uzandı uzandı uzandı Mehmed...
Elleri birbirine değecek kadar yakındı artık.
Güneşi tutmak üzereydi.