1900 yılındaki ölümünden bu yana Nietzsche'nin adı defalarca Nazi varoluşçu perspektivist ateist çılgın yorum delisi modernist postmodernist sanatçı post-Kantçı ve post-yapısalcı gibi sıfatlarla anılagelmiştir. Fakat. Nietzsche bizlere çok farklı bir evren tablosu sunmaktadır: Bu evrende bazı rekombinatif varlıklar çeşitli konfigürasyonlar ortaya çıkarmak amacıyla kendi etkilerini yakın çevrelerinde en üst düzeye çıkarma yönünde bir davranış sergilemektedir ve bu konfigürasyonların her birisi bizzat şansın eseri olarak ortaya çıktığı halde bunlar aynı zamanda evrenin bütüncüllüğü açısından da ortaya çıkmaları zorunlu olan konfıgürasyonlardır. Nietzsche bu evrene Güç İstenci adını verir ve her ne kadar zaman zaman diğer genelleyici ifadeler ve isimlerle ortaya çıksa da Tragedya'nın Doğuşu'ndan Deccal'e kadar Nietzche'nin tüm eserlerine baştan sona yön veren temel düşünce budur. Nietzsche'nin tüm felsefesi bu Güç İstenci kavramı ile ilintilidir ve Nietzsche felsefesini başından sonuna dek kendi içinde tutarlı ve mantıklı kılan da bu kavramdır. Bu kozmik Güç İstenci kavramının doğası anlaşıla-mazsa Nietzsche de anlaşılmaz olarak kalacaktır