Üşürken ellerim kilit vurdum üstüne rüzgâların
sen dağların küskün ceylanı
kaç mevsimle tanıştın bozkır kaçamaklarında
süslendim bulut giyislerinden
şimdi budanmış bir ceviz ağacıyım Gülhane parkında
acemiyim bilmiyorum çiçek açmayı
bir martı havalanıyor Boğaz'ın üstünde
kanatlarına mühür vurdum
yas tutmuş ayrılıklar gibi unutulmuşum
hangi gençliğimi yaşasam da kurtulsam
şu yürek masallarımın kızgın alevinden.
Gözlerindi uçtuğu martının kanatlarında
Yeşil ve mavinin seviştiği bir kıyıda
Sahilde öpüşen dalgalar düşerken aramıza
İçimdeki hüzündü açan çiçekle.
Geceler üşür ağlaşırken gözlerim
Devinir dururum
Dut rengi karanlık kıvrımlarında
Hüzünler takılınca bir buluta
Yağmurla yeşerir unutulmuş aşklarım
Bir ömrün ölümle kalım arası
Giyer rüzgârdan pelerinini karışır maviliklere
Sonsuza uzanan bir sevda içinde.
Seni andım sen yokken önce saçlarını okşadım
gözlerini maviye boyadım denizler kıskansın diye
sonra seni gizledim yalnızlığıma
dalından yeni açmış iki gül dikenler arasında
doğan günle aşkı işler yapraklarına.