Varoluşsal bir meraklanıştır başka hayatları düşlemek. İnsanı yalnızlıktan korur biraz içini ısıtır. Bir romanı öyküyü okuduğumuz zaman bunun için haz duyarız biraz da bizim hayatımız yazılmış gibi hissederiz orada düşlenen hayatlar gibi bizim hayatımızın da bir anlamı bütünlüğü olduğuna inanmak isteriz. Ancak o estetik bütünlük duygusu hayatın iyiliğini duyumsatabilir bize. Edebiyat tüm acılara rağmen hayata "evet" deme gücü verir bize yaşamayı öğretir.