Akıl Ve Tutku yazdığı ilk roman olmasa da Jane Austen'ın yayımladığı ilk eseriydi. Austen romanın ismini orijinalinde Elinor ve Marianne olarak belirlemişti ve mektuplardan oluşur şekilde kaleme almıştı. Yazar daha sonra hem eserin ismini hem de tarzını değiştirdi fakat ana temayı korudu: Gerçek mutluluk sadece akıl ve tutku arasındaki hassas dengenin kurulmasıyla mümkündür.
1775 yılında bir din adamı olan George Austen ve eşi Cassandra'nın yedinci çocuğu olarak dünyaya gelen Jane Austen eğitiminin büyük bir kısmını evde tamamladı. Mutlu bir çocukluk geçirdi. Ablası Cassandra ile de ayrılmaz bir ikili oluşturuyordu. Yaşamı boyunca romanlarında karakterize ettiği orta sınıfı seçkin tabakayı ve aynı zamanda aristokrat kesimi de inceleme fırsatını buldu. 1817'de 42 yaşındayken yakalandığı hastalık nedeniyle yaşamı son bulan Jane Austen kısacık hayatına büyük başarılar sığdırdı. Austen keskin zekâsını ve ince mizah anlayışını yansıtan güçlü kalemiyle İngiliz Edebiyatı'nın en önemli yazarlarındandır.
Jane Austen Akıl Ve Tutku'da iki kız kardeşin hikâyesini anlatıyor: Elinor ve Marianne Dashwood. Elinor sağduyusuyla hareket eden gerçekçi bir yapıya sahipken Marianne ise aşırı duygusal ve uslanmaz bir romantik. Bu nedenle Marianne ablası Elinor'la flört eden Edwards'ı bir hayli ruhsuz bulmakta. Ölçülerine uyan Willoughby ile tanıştığında Marianne'in ayakları tutkuyla yerden kesilir ve skandallara yol açabilecek kadar duyarsız davranmaya başlar. Bunu takip eden eş bulma oyunları çarpıcı sırlara beklenmedik gelişmelere ve acı ihanetlere sahne olur.
Birbirine tamamen zıt karakterdeki bu iki kız kardeşin özel hayatlarında karşılaştıkları talihsizlikler ve bunlardan aldıkları dersler romanın kalbini oluştururken yazar 19. Yüzyıl'ın başlarındaki İngiliz toplumunun değer ve ön yargılarını da ustalıkla irdeliyor.