İçinde büyüttüğü sevdaya kendini hapseden bir adam...
Rüyalarındaki masalcıyı arayan genç bir kız...
Hem kavuşturan hem koparan bir aşk...
"Dalgın gözlerin vardı ne güzel kaçak zehirli... Bakamaya bakamaya susardın susardık... Öyle çok susardık ki turuncu bulanık akşamlar olurdu. Yüzün ellerin hepten turuncu kanasak turuncu kanardık belki turuncu susardık. Sessizce yanıma sokulurdun saçların saçlarıma karışırdı. Sen sokak kokardın çocuk çocuk ağzı ıslıklı oğlanlar gibi... Ağzımda taptaze senin tadın içimde seninle ilklediğim tuhaf bir korku... Ben böyle sevişmelere alışkın değildim. Tuz gibiydin ben baştan başa yara. Beni bir sen bildin ben gibi yani öyle galiba... Ben seni azıcık seyrettim yüzünü çizgilerini ellerini azıcık. Çabuk çabuk geçip gittin daha ben anlayamadan bittin."