Sanatı sadece yaşam biçimi olarak algılayan bir insanın müzik resim ve edebiyatla kurabildiği dostluğun manifestosudur bu kitapta sizlere sunulanlar. Makale deneme türü her ne ise konular ve başlıkları farklı olan yazılarımda sanatın zamanla kayıtlı olmayan ezeli ve ebedi varlığı en sade en yalın biçimiyle hissedilecektir. Eski ve yeninin bir ikilem olmadığı birlikte nefes aldığı birinin diğerine galip gelmediği satır aralarında gizlidir.
Yaşam bisikletin hızla çevrilen pedalında. Elma şekeri tutan ellerin yapışkan kırmızısı yalın sert biçimler sesler renkler kelimeler gramersiz cümleler içinde yuvarlanan kavramlara dönüşür. Dansçılar el ele tutuşmuş çocuklar mevleviler dervişler etekleri halka halka atlıkarıncalar yarış pistinde koşucular peşi sıra birbirinin daireler çizen simitçi tablaları araba lastiklerinin yuvarlak karanlığına doğan ay evrenin ışıktan küreleri coşku çemberi içinde sevgililer sanatın ilhamperileri Ziya Osman Saba'nın başında dolaşır Maçka Parkı'nda.
Bu âlemdeki her şeyi kavramak yanınızdan sessizce giden nice insanı tanımak mümkün değil. İçlerinden kim bilir kaçı sizin gerçek dostunuz can yoldaşınız arkadaşınız olabilecekti. Bir selam bile veremeden karşı köşeden dönüp ıssız sokağın başında kaybolacaklar okunmamış kitaplar gibi. Bilemezsiniz.