Aşktı aranılan. Aşktı içimizi dumansız yakan.
Aşktı suları terleten ateşi üşüten.
Dört Kapı'yı Kırk Makam'ı arıtandı aşk.
Aşktı Kırklar Cemi'ne giderken gönülleri Kerbela kılan.
Horasan'dan Anadolu'ya sevgi iklimini estirendi aşk.
Aşktı yüreğimizi dostun ayak değdirdiği yere post diye serdiğimiz.
Turnaların çorak topraklara "Ya Hakk" diye süzülüşüydü aşk.
Aşktı "Hünkâr'ım senin bir tatlı tebessümün için bin can veririm" dedirten. Sinemizi dağlayandı aşk. Aşk iman dayanağımızdır. Aşk ağlatandır. Aşk ağlar mıydı pekâlâ? Söz Hacı Bektaş Veli'de pişerse aşk da ağlardı. Aşkın Hünkârı kitabını okuduğunuzda aşkın ağlayışına gönül gözyaşlarınızla eşlik ederken akan her damlanın sessiz harflerle şöyle seslendiğini işiteceksiniz:
Ey AŞK sana da AŞK OLA!