Her şey bir hikâye ile başladı aslında. Milyarlarca yıl önce belki de "zaman"ın bile olmadığı dönemlerde kâinata dair bir hikâye yazıldı ve sonra içindeki her olaya oluşa bir rol belirlendi. Öyle adil bir yaşam hikâyesi olması istendi ki hiçbir zaman tek bir kahramanı olmadı. Her sayfanın başka bir kahramanı her olayın başka bir sebep-sonucu vardı. Kişiler olaylardan bağımsız bir zinciri tamamlamakta ve bütüne bakıldığında aslında hikâyenin bir insanlık hikâyesi olduğu anlaşılmaktaydı. Alınan her nefesin ruha hizmet ettiği insanlığın ruhsal farkındalıkla taçlandırıldığı bu zamanda "insan için en zarif olan nedir ne nasıl anlatılmalıdır?"